Ben Bu Cihana Sığmazsam’ın yıldızı Erkan Can’dan para itirafı: Düzgün niyetimin kurbanı oldum!

ATV ekranlarının reyting rekortmeni dizisi ‘Ben Bu Cihana Sığmazsam’a Ekabir karakteriyle dahil olan usta oyuncu Erkan Can, özel hayatına dair açıklamalarda bulundu. “Geçmişte çok para kaybettim” diyen Can’ın “Birilerine kefil olup çok yara aldım. Âlâ niyetimin kurbanı oldum” biçimindeki itirafı hayranlarını şaşırttı.

90’lı yılların unutulmaz yapımlarından “Mahallenin Muhtarları” dizisiyle hafızalara kazınan oyuncu Erkan Can, uzun yıllardır hiçbir projede yer almıyordu. Ekranlara sürpriz bir dönüş yapan usta oyuncu, ATV’nin argümanlı dizisi ‘Ben Bu Cihana Sığmazsam’ın takımına dahil oldu. Dizide Oktay Kaynarca’nın oynadığı Cezayir’in eski dostu olan “Ekabir” karakteriyle izleyenlerin karşısına çıkan Can, Sabah Gazetesine samimi açıklamalarda bulundu. 

“OKTAY’LA 38 YILDIR DOSTLUĞUMUZ HİÇ KOPMADI”

Dizinin takımına dahil olma süreci hakkında konuşan usta oyuncu “Beni bilen bilir. Oktay Kaynarca benim konservatuvardan sınıf arkadaşım. 38 yıldır münasebetimiz, dostluğumuz hiç kopmadı, daima devam etti. Bana bu diziden ve rolden bahsedince kıramadım. Oktay’ın teklifini kabul etmemin en büyük nedeni de eskiye dayanan arkadaşlığımız. Oktay çok hakkaniyetli, adaletli, düzgün, tertemiz kalbi olan bir adamdır. Çok da düzgün oyuncudur. Tiyatroda çocuk oyunları yapmıştık lakin dizide hiç, bir ortaya gelmemiştik, burada birlikte olmamız çok yeterli oldu” diyerek kelamlarına başladı. 

“GEÇMİŞTE ÇOK PARALAR KAYBETTİM”

48 yıldır sanat dünyasının aranan isimlerinden biri haline gelen Can, “Parayla bağlantınız nasıl?” sorusuna verdiği enteresan karşılıkla hayranlarını şaşırttı. “Çok para odaklı bir imal yok” itirafında bulunan usta oyuncu “Geçmişte çok paralar da kaybettik. Âlâ niyetimizin kurbanı olduk. Birilerine kefil olduk, buralardan çok yaralar aldık. Lakin vaktinde şöyle zorluk çektik diye yakınmayı sevmem. Onlar daima benim kazanımım, dersler çıkardık” dedi. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Bensu Soral’dan o sorulara yanıt! “Ben birebir benim…”